bugün

entry'ler (24)

sözlükçülerin yarısının tanım yapmayı bilmemesi

ekşi sözlük'te yazar olamayıp, uludağ sözlükte 12 saatten kısa sürede yazarlığı onaylanan* suserların, her başlığa atlayıp, oyuncakçıya giren 0-6 yaş grubu çocuklar gibi sağa sola saldırmalarından kaynaklanır.

uludağ sözlük

format dahilinde yazılsa, yazar sayısının 500'ü geçmeyeceği sözlük. zannediyorum forum üslubunda yazanların çaylak sayılmamasının sebebi, yazar sayısının düşeceği endişesindendir.

yapılmış en aptalca dalgınlık

evin içinde kaybolan televizyon kumandasını, telefonla çaldırmak suretiyle yerini tespit etmeye çalışmak.

oksijen kaynağı ile sucuk kızartmak

söylenecek pek bir şey yok. yaratıcılıkta son noktadır. elindeki her türlü aletle uzay mekiği yapabilecek yeteneğe sahip yurdum kaportacısının son ürünüdür.

aslında yıllardır uygulanan bir yöntemdir oksijen kaynağı ile sucuk kızartmak. yıllardan sonra, motorumdaki ufak tefek işleri halletmek için geçenlerde sanayiye gittiğimde gördüm.

bir dükkanın içinde toplanmış bir grup insanın sıraya girdiğini görmemle başladı her şey. "ulan ne oluyor?" diyerek girdim içeri. baktım oksijen tüpünün başında duran elaman, sıraya girmiş adamların ellerindeki ekmeklerin içindeki sucukları kızartıyor. gayet de sakin, arada bağırıyor "bozmayın sırayı" diye. "yuh lan" dedim bunu da yaptıysak hiç bir adem oğlu sırtımızı yere getiremez.

velhasıl ben de denedim, kömür olmuş ekmeğin içindeki, kömür olmuş sucuklardan. ama siz denemeyin. zira bir şeye benzemiyor.

30 yaşına gelip hala sözlükte takılan tipler

30 yaş altı olup da, asosyal olup sözlükte takılan insan evladından evladır. hadi ben 30 yaş üstüyüm, burada takılıyorum. ya sen yirmili yaşlarda burada ne işin var. git gez dolaş mal mısın sen?

law abiding citizen

"suçu kanıtlanıncaya kadar herkes masumdur" lafına sağlam gönderme yapılmış filmdir.

--spoiler--
neticede bir amerikan film olduğu için, farklı bir kurgu içine sokulduğunu düşünmüştüm filmim ortalarında. e okadar star wars' ı, matrix' i bünyeye sokarsanız böyle düşünmekte haklıyım. neyse, clyde' in, elektronik ve uzmanı ve mükemmel bir sorun çözücü olduğu' nun anlatılmasından sonra. "ulan adam acaba son 10 yılı programlayıp elektronik sisteme bağlamış olabilir mi?" diye düşünmedim değil. zira adamın her söylediği sekmeden o saniye içinde oluyor. ama normal insan çıkması, (normal insan ne lan?) ve o 10 yılı düşündüğüm şekilde değilde, faklı şekilde intikam amaçlı değerlendirmesi daha iyi olmuş.
kaybedecek bir şeyi olmayan bir insan' ın, neler yapabileceğinin sınırları fazlasıyla zorlanmış. tam kararında bırakılmış. daha fazlası filmi sikindirik hale getirebilirdi. evet, finalde sıçmıştır. daha güzel bğlanabilirdi belkide. ama geneli için mükemmel bir arşivlik film diyebilirim.
--spoiler--

son olarak.

--spoiler--
zor olan, seçim yapmak değildir. asıl zor olan, yaptığın seçimle yaşayabilmektir.

--spoiler--

bilgi kitabı

bu kitap mevlana kardeşlik birliği adında bir grubun, göklerden, cebrail aracılığıyla bülent çorak adında bir kadına yazdırıldığı iddia edilen bir kitaptır. şimdi düşünce yoluyla demişler internet sayfasında.

1996 senesinde tanışmıştım bu grupla. hatta bir kere toplantılarına bile gitmiştim. büyük bir lokalde toplanıp. fasiküller halinde hazırlanmış bu kitaptan bölümler okuyorlardı. o zamanlar fotokopiyle çoğaltılmış nüshalarını satıyorlardı. şimdi baktım bayağı meydan larousse olmuş.

bende aldım evet. hala durur evde binlerce sayfa bir şeydi. yarısından fazlasını okumuştum. hatta kuran-ı kerimin 2000 yılına kadar geçerlilik süresi olduğunu, 2000 yılından sonra altın çağın başlayıp artık bu kitabın geçerli olacağını söylüyorlardı. daha da hattası, bu kitabı 2000 yılına kadar, okuyup, üfleyip, kelimesi kelimesini yazan insanların cennetle müjdeleneceğini söylüyorlardı. uçmuşlardı yani sizin anlayacağınız.

anladığım kadarıyla bu iddiaları yok artık. sadece bir takım evrensel bilgiler verildiğinden bahsediyorlar. yoksa şimdi altın çağında olup, yıldızlar arasında astral seyahatler yapıyor olurduk. küvette buzlu badem keyfi yapanlar bile olurdu aramızda.

çocukken bisiklet çaldırmak

chicago' da üretilen schwinn bisikletleri, her çocuğunu rüyasını süslerdi. 1895 yılında bir alman göçmen olan ıgnaz schwinn tarafından üretilen bisikletlerin çoğu da çocukların hayallerini süslerdi. son derece pahalı olan bu bisikletleri yoksul ailelerin oturduğu semtlerin sokaklarında görmek olanaksızdı.

1942 yılının 17 ocak günü, tabelacı marsellus'un bir oğlu dünyaya gelir. çocuğa "cassius" adı koyulur. marsellus kılı kırk yararak kazanmaktadır geçim parasını. eşi odessa çalışmamaktadır. çok geçmeden, schwinn bisikletleri cassius'un da hayal dünyasındaki tahtına oturur. tabelacı marsellus, 12 yaşına giren oğluna aldığı armağan ile evlerinin bulunduğu sokağa girdiğinde, o sırada sokakta oynayan çocuklar da ardına takılır. çünkü cassius' un armağanı bir schwinn bisiklettir.

kentucky' de yoksulların yaşadığı semtte bu bisikletin ömrü çok uzun olmaz. cassius göz yaşları içinde bisikletinin çalındığını anlattığı polis memuruna şunları söyler ağlayarak. "eğer o hırsızı yakalarsam kimse onu elimden alamaz, onu sabaha kadar kırbaçlayacağım..."

polis çocuğun hayatını değiştirecek bir teklif sunar "benim bir boks salonum var. oraya git ve boks öğren. hırsızı kırbaçlamak yerine sabaha kadar pataklarsın."

gel zaman git zaman küçük cassius 18 yaşında abd olimpiyat takımana yükselir. 1964 yılında dünya ağır siklet boks şampiyonu olur.

bu çocuk, herkesin bildiği ad ile cassius clay, müslüman olduktan sonra ismini muhammad ali clay olarak değiştirir.

çocukken bisikletini çaldırması, hayatını kökünden değiştirecek olayların sadece bir başlangıcıdır.

(bkz: sunay akın)
(bkz: ay hırsızı)

not: kitapta, hikayede geçen bisikleti, henüz çocuk yaşta olan al capone'un çaldığı söylenir. ancak muhammed ali'nin ve al capone'un yaşadığı dönemler birbirinden farklıdır.

art vandelay

george costanza'nın hayalinde yarattığı, ona yakıştırdığı mimarlık mesleğiyle beraber hep olmak istediği kişi. seinfeld'in bir çok bölümünde karşımıza çıkar. bütün yalan dolanlarına ve hilelerine ortak eder. işsizlik parası alabilmek uğruna, sosyal hizmetler kurumunu vandelay ithalat ihracat şirketinde çalıştığına ikna edebilmek için tüm arkadaşlarını organize etse de, bizim eleman her işi olduğu gibi onu da eline yüzüne bulaştırır. fütursuzca kullanır bu ismi. ama bir işe yaradığı da görülmemiştir hiç.
9 yıl süren dizinin final bölümünde trajikomik bir olay yaşanır ki, costanza'nın ne kadar bahtsız bir bedevi olduğu tekrar yüzümüze vurulur. finalde, jerry, elaine ve kramer ile beraber costanza'yı yargılayan hakim' in ismi arthur vandelay dır.

doxa

gerdüğüm en şık spor saatler yapan isviçreli saat markası.

http://www.doxawatches.com/

puslu kıtalar atlası

ihsan oktay anar' ın 32 yaşında izmir'de kaleme aldığı eserdir. tartışmasız en iyi romanlardan biridir. galata'ya her gittiğinizde adı geçen meyhaneleri arar gözleriniz. her dilenci gördüğünüzde aklınıza gelir bu kitap. galata sokaklarında gezerken, kâh uzun ihsan efendiyi gördüğünüzü sanırsınız, kâh bünyamin'i ya da anatomi öğrenme isteğiyle yanıp tutuşan, çuval içinde ceset taşıyan kübelik'i. şiddetle tavsiye edilir.

seperatör

elektroliz ihtiva eden akümülatörlerde her bir göz' ü bir birbirinden ayırmaya yarayan plaka.

suzuki hayabusa

tam adı gsx 1300 r hayabusa olan, suzuki'nin efsane motosiklet modeli. bilinenin aksine super sport değil sport touring bir makinedir. 2004 yılına kadar gelen modellerde hız kadranı 340 km de sonlanırken, sonraki yıllardaki modelleri 280 km kadran olarak gelmeye başlamıştır. kullanması zevk veren ender araçlardan biridir.

miserere

jean christophe grange' in türkçeye koloni olarak çevrilmiş kitabı. emekli bir ermeni cinayet masası dedektifi ve uyuşturucu bağımlısı genç ortağı. karakterler olarak tipik grange tarzını yansıtıyor. ama kitapta eksik olan bir şeyler. evet sürükleyici ama önceki kitaplarında verdiği keyifi vermiyor. bir aksiyon filmi havasında yazılmış. sanki sırf filmi yapılsın diye yazılmış gibi duruyor. en basit yönetmen bile rahatlıkla kitabın bire bir filmini yapabilir. zira bundan önceki diğer eserler sinenemaya uyarlandığında uyumsuzluk yüzünden tepki almıştı. neticede gişe hasılatı, kitap satışlarından daha fazla para kazandırır yazarımıza.

presesyon

dünya' nın, elips şeklinde olması ve 23 derece 27 dakika eğik olmasından mütevellit, dönüş ekseninden geçen doğrunun, kutuplarda 26.000 yılda tamamladığı dönüşe verilen ad. bu nedenle kuzey ve güney yarım kürelerde, gökyüzünde görünen yıldızlar zamanla yer değiştirmektedir.

birine hak ettiğinden fazla değer vermek

aslında o değeri karşıdakinin omuzlarına yüklemektir. anlamazsa, sen gidince bir müddet sonra altında kalıp ezilir zaten. işte o zaman dik dur ve gülümse, neden tebessüm ettiğini merak etsinler.

aldığı her şey için bakkaldan fiş isteyen adam

vergi kaçıran ibnelere savaş açmış, en asil duyguların insanıdır.

kadını mutlu etmek

mümkün değildir. bir kere, hiç bir kadının belli bir standartı yoktur. hal böyle olunca, ne istediklerine karar verememelerinden dolayı mutlu olma ihtimalleri neredeyse sıfırın altındadır. olan, onları mutlu etme çabasıyla bazen kişiliklerinden ödün veren zavallı erkeklere olur. vel hasıl kendi aldığı bir eşyayı beğenmeyen bir kadını memnun edebilmek imkansızdır.

ekşi sözlük

ilk olmasından mütevellit, sürekli bok atılan ve kıskanılan sözlük.

vespa

tam bir klasiktir. italyan ruhudur. "taklitleri asıllarını yaşatır" sözünün çeliğe dönüşmüş halidir. eğer bir vespa kullanmadıysanız, bir motosiklet kullanmış sayılmazsınız.